bugün

entry'ler (29)

yer çekimli karanfil

en çok da son kıtasıyla beni benden alan edip cansever şiiri.

"görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce."

cinderella man

"boks"la alakalı bir filmi böylesine severek izleyeceğim aklıma gelmezdi. bir ara gaza gelip hadi vur, bi tane daha çak falan derken buldum kendimi hatta. çok ama çok etkileyici film. kusursuz diyebilirim. özellikler geçişler harika.

the catcher in the rye

son cümlesiyle beni gafil avlayan kitap. evet müthiş tespitler hep vardı. hep orjinal, aykırı ve hep haklıydı bizim kahramanımız holden. ama bu kadar da harika bir son cümle yazılmaz ki:

"don't ever tell anybody anything. if you do, you start missing everybody."

scrabble

ben bu oyunda j harfini harfin iki katı ve kelimenin 3 katına getirebilme ihtimalini sevdim.

kırlardan geliyorlar

yeditepe istanbul'da yusuf'un olcay'a okuduğu şiirdir. bu yüzden. hem yeditepe istanbul'a hem turgut uyar'a yeniden aşık olma sebebidir.

"çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin"

hızla gelişecek kalbimiz

göğe bakma durağı'nın kitaba adını veren şiir ve kırlardan geliyorlar ile birlikte en güzel şiirlerinden biridir.

"ve yeni uyanışların ve yeni doğmuşların
ve herkesin ve herkesin
sesleriyle birlikte
bir haziran uygulayacak
kimse bölemiyecek ve kalbimiz
hızla gelişecek."

sofies verden

lise hazırlıkta okuduğum, felsefeye dair attığım ilk adım ve bana felsefeyi sevdiren kitap. etkileyici bir çok cümlesinden aklımda kalan yeganesi ise kitaptaki bölümlerden birinin başında yazan:

"alev alev yanan bir güneşin etrafında dönmekten yorulmuş bir gezegen gibi..."

deichmann

ayakkabıları gerçekten kalitesi olduğundan tevsiye edilmeyebilir, ama çantaları kullanılasıdır. değişik modelleri ve renkleri de var.

edebiyat kulübü

fenomen denebilecek bir facebook sayfası. severek takip ediyordum yakın zamana kadar. de bağlacını ayrı yazdıkları paylaşımlardan birine gayet kibar bir dille yaptığım yorum üzerine sayfa erişimimi engellemişler. evet çok mantıklı bir çözüm gerçekten. felsefe kulübü'yle aynı köydenmiş. al birini vur ötekine.

özgür bacaksız

bilgelikle yaşama sanatı diye bir kitap yazmış. facebook'taki bir çok sayfa kendisinin reklamını yapıp duruyor. yalnız kendisini uyarmak lazım bu reklamlar bünyelerde ters tepkiye sebep olabilir. kitabı okuyacaksam da okumayasım geldi bu kadar reklamdan sonra.

felsefe kulübü

aynı kitabın reklamını günde 1672 kere yapıp gına getirdikleri yetmezmiş gibi paylaşımın altına bu durumla ilgili uygun dille yorum yazınca yorumu silip üstüne üstlük sayfa erişimini engelliyorlar. başlıkta benzer olay yaşayan başkalarını da görünce daha da iyi idrak ettim olayı. bayrağını tuttuğu şeyle bu kadar zıt tutum sergilemesi gerçekten ironik bir durum olmuş. 2 milyona yakın takipçisi var ona yanarım.

reng i hüda

hıçkıra hıçkıra ağlatan bir başka majid majidi filmi. muhteşem ayrıntılar, renkler barındıran bir dram.

--spoiler--
allah'ı bulana kadar
ellerimle her yere dokunacağım
ve bulduğumda da, kalbimin
bütün sırları dahil, herşeyi anlatacağım.

--spoiler--

solaklık

sadece sağ(l)aklara göre üretildiği için kullanamadıkları eşyaları sıralayacak olursak: , mouse, cezve, meyve bıçağı, makas ve tabii ki en kötüsü ve belki de hayatı en çok etkileyeni kolçaklı sandalye. solak kolçaklı sandalyeler de var evet sayısı çok az ve bul bulabilirsen. 4 yıl boyunca o kolçaklı sandalyelerde derse girdim, not almaya çalıştım, daha da kötüsü saatlerce süren sınavlara girdim. olacak şey değil. mutlaka bir çözüm bulunmalı.

le petit prince

"dil bütün yanlış anlaşılmaların kaynağıdır."

"hiçbir şey mükemmel olamıyor."

"birinin sizi evcilleştirmesini kabul ettiyseniz, biraz olsun gözyaşı dökmeyi de göze alacaksiniz."

ve dahası. yıllar sonra yine yeniden okuduğum, ve bu okuyuşumla mutlak surette yeniden okuyacağıma emin olduğum kitap. şaheser.

l etranger

üstüne kaç kitap daha okuduğumda bile sık sık aklıma düşmüş olan, okurken ve sonrasında beni hayata karşı yabancılaştıran kitap. vermek istediği mesajı bu kadar iyi yansıtabilen bir kitap, şüphesiz ki bir şaheserdir. içimi en çok acıtan ayrıntı ise:

annesinin ölümü üzerine patronundan izin almaya gittiğinde patronuyla geçen konuşmada patronun "annen mi öldü" demesi üzerine, "benim kabahatim değil" demesidir. bu küçük ayrıntı bana 'yabancı'laşmasının sebebinin belki de temelde suçluluk duygusuna dayandığını düşündürmüştür.

derbare i elly

codayi-i nadir ez simin gibi etkileyici başka bir asghar farhadi filmi. yalan olgusu açıktan açığa ve kader olgusu da alttan alta işlenmiş. bir grup insanın, öldükten sonra ölenin arkasından en yakınlarının nasıl düşüneceğini hiç umursamayıp, kendi çıkarlarını düşünerek bir yalana ortak olabilmesi çok ama çok manidardır. yalan'ı yine yalın bir şekilde anlatmıştır.
ayrıca kaos ortamında insanların farklı farklı tepkileri, kendini savunanları, etrafına saldıranları, ortamı yumuşatmaya çalışıp sağduyulu davrananları çok güzel yansıtılmış.

house md

5. sezonun ortalarındayım, bitmesin diye gıdım gıdım ilerliyorum. dizi baştan sona muhteşem ve çok etkileyici ama benim favorim 4. sezon sonundaki house's head & wilson's heart ikilisi. hele ki house's head. daha bölümün ortasında kendime kendime, bu hayatım boyunca izlediğim izleyeceğim en güzel dizi bölümü diye düşündürtmüştür.

entelköy efeköy e karşı

sadece harmandalı'nın rock versiyonunu dinlemek için bile izlemeye değerdir.

domatesli makarna

makarnası aldente kıvamında pişmişse ve kaliteli bir peynirle birlikteyse muhteşem olan yiyecek.

waiting for godot

iki garip karakterli kahraman, geleceğim diye haber gönderen, ama bir türlü gelmek bilmeyen, sonunda gelmeyeceğini haber eden godot'yu beklemektedirler. ve beklerken zaman geçsin diye saçma şeylerden konuşup, garip şeyler yaparlar. eleştirmenler tarafından 'anlamsızlığın oyunu' olarak nitelendirilir. hayatımıza anlam katabilmek için, tutunabilmek için ve beklemek için anlamsız şeyler buluruz kendimize. çok okunası olmasa da verdiği mesajlar açısından pek bir mühim eserdir dolayısıyla ve "absürd tiyatro"nun önde gelen eserlerindendir.